"Davanın Yeniden Görülmesine Karar Verilerek Duruşma Açılıp, Taraflar Çağrılarak Delillerin Değerlendirilmesi Sonucunda Hukuka Aykırılığın Bölge Adliye Mahkemesi'nce Giderilmesine İlişkin Yeniden Hüküm Kurulması Gerekir."

Ana Sayfa > Yargı Kararları > "Davanın Yeniden Görülmesine Karar Verilerek Duruşma Açılıp, Taraflar Çağrılarak Delillerin Değerlendirilmesi Sonucunda Hukuka Aykırılığın Bölge Adliye Mahkemesi'nce Giderilmesine İlişkin Yeniden Hüküm Kurulması Gerekir."

T.C.  Yargıtay 2. Ceza Dairesi

2023/29761 E., 2024/2708 K. "İçtihat Metni"

T U T U K L U

İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2023/3297 E., 2023/3133 K.

SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlâli, mala zarar verme

HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi

TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafii

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret, bozma

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 23.10.2023 tarihli ve 2023/3297 Esas, 2023/3133 Karar sayılı kararının sanık ve müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü:

Sanık 05.09.2023 tarihli duruşmada müdafii istemediğini belirtmiş ve 5237 sayılı Kanun'un 150. maddesinin 2. ve 3. fıkraları gereğince sanığa zorunlu müdafi atanmasını gerektirecek bir durum da mevcut değil ise de, aynı duruşmada sanığın müdafii ile birlikte savunmada bulunması nedeniyle, Av. ...'nun sanık ile müdafiilik ilişkisinin kurulduğunun anlaşılması karşısında tebliğnamedeki ret düşüncesine iştirak edilmemiştir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 280/1-e maddesinde Bölge Adliye Mahkemelerinin duruşma açmaksızın hükmün bozulmasına karar verebileceği hallerin sınırlı olarak sayıldığı, dosya içeriğine göre, İstanbul Anadolu 63. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.04.2023 tarihli ve 2023/62 Esas, 2023/558 Karar sayılı dosyasında verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik istinaf istemi üzerine yapılan inceleme neticesinde, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 05.06.2023 tarihli ve 2023/2010 Esas, 2023/1984 Karar sayılı kararı ile, mahkûmiyet hükmüne esas alınan tutanakların isimleri ve tarihleri açıkça belirtilmek suretiyle okunmadan "dosyadaki bilgi ve belgeler okundu" biçimindeki duruşma zaptına geçmiş soyut ifadelerin yeterli olmadığı gerekçeleri ile hükmün bozulmasına karar verildiği, ancak verilen bu bozma kararında belirtilen hukuka aykırılıkların 5271 sayılı Kanun'un 280/1-(e) maddesinde sınırlı olarak sayılan bozma nedenleri arasında gösterilmediği, zira her ne kadar aynı Kanun'un 289/1-i maddesinde belirtilen "hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması" kesin hukuka aykırılık halinin mevcut olduğundan bahisle istinaf merciince bozma kararı verilmiş ise de, bozma nedeni olarak gösterilen ve yukarıda sayılan hukuka aykırılıkların hiç birisinin bu bent kapsamına girmediği, kaldı ki bölge adliye mahkemesinin kararında gerekçe olarak gösterilen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 28.06.2011 tarihli ve 2011/1-130 Esas, 2011/149 Karar sayılı kararında da hükme esas alınan delillerin duruşmada okunmamasının sanığın savunma hakkının ihlâl edilmesi niteliğinde olduğunun belirtildiği, nitekim hükme esas alınan delillerin duruşmada açıkça okunmamasının delilleri hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş delil haline getirmeyeceği, esasen sanığın savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik olan bozma nedeninin 5271 sayılı Kanun'un 289/1-(i) maddesi kapsamında değil, 289/1-(h) maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, buna göre Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesince davanın yeniden görülmesine karar verilerek yapılacak duruşma sonucunda hukuka aykırılığın giderilmesi yerine, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde bozma kararı verilmesinin ve anılan karara yönelik direnme yetkisi bulunmayan İlk Derece Mahkemesince yeniden hüküm kurulmasının yasal dayanağının bulunmadığı gözetilerek; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 05.06.2023 tarihli ve 2023/2010 Esas, 2023/1984 Karar sayılı kararı ile bozma üzerine İstanbul Anadolu 63. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.09.2023 tarihli ve 2023/954 Esas, 2023/1236 Karar sayılı kararının hukukî değerden yoksun ve yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;

I-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;

Yukarıda izah edilen “Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesince davanın yeniden görülmesine karar verilerek yapılacak duruşma sonucunda hukuka aykırılığın giderilmesi yerine dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde bozma kararı verilmesi” şeklindeki hukuka aykırılığa ilişkin olarak ... Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığınca 5271 sayılı Kanun’un 308/A maddesi gereği olağanüstü yasa yollarından itiraz yoluna başvurulabileceği değerlendirilmekle;

Hükmolunan cezaların miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı Kanun'un 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanık ve müdafiinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,

II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;

5271 sayılı Kanun'un 280/1-(g) maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesine karar verilerek, duruşma açılıp, taraflar çağrılarak delillerin değerlendirilmesi sonucunda anılan Kanun maddesinin 2. fıkrasına göre hukuka aykırılığın Bölge Adliye Mahkemesince giderilmesi sonucunda yeniden hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği BOZULMASINA, dava dosyasının, aynı Kanun’un 304/2. maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.02.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.

 

Hi, How Can We Help You?