İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 49. HUKUK DAİRESİ 2024/1353E.2024/859K İçtihat
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ:
İstinaf isteminde usul işlemleri tamam olduğundan, ilk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesince düzenlenen rapor incelendi, istinaf başvuru dilekçesinin ve davanın esası istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı.
İstinaf Sebepleri: Davacı, 13/02/2024 tarihinde süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde, Mahkemenin Muacceliyet Araştırması Yapmasının hukuka aykırı olduğunu, 6325 Sayılı kanunun 18. Maddesi "İcra Edilebilirlik Şerhi incelemesinin kapsamının anlaşmanın içeriğinin arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı hususlarıyla sınırlı" olduğunu, borcun dava tarihi itibariyle muaccel de olduğunu, icra edilebilirlik şerhi talebi çekişmesiz yargı işi olup, gerekçeli kararda karşı taraf vekili lehine vekalet ücreti hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, işbu dava açılırken de lehine vekalet ücreti talebi olmadığını, sulh hukuk mahkemeleri icra edilebilirlik şerhi kararlarında arabuluculuk sürecinin ruhunu ve kendine özel kurallarını da dikkate alarak karar oluşturmak Zorunda olduğunu, dava açıldıktan tam 45 gün sonra bir karar verebildiğini, Mahkeme dilerse "X tarihinden itibaren icra edilebilir olacak şekilde talebin kabulüne" dair bir karar oluşturabileceği halde, bu kadar hassas bir konuda davanın reddine karar vermesi, üstelik arabuluculukta zaten anlaşmış tarafları tekrar husumete düşerecek şekilde karşı taraf vekili lehine vekalet ücretine hükmederek, davacıyı arabuluculukta anlaşmış olmasına adeta pişman edecek şekilde kararlar oluşturması arabuluculuk sürecinin önünü tıkayan bir yargı faaliyeti olacağını, mahkemenin bu dosyada verdiği isabetsiz karara benzer kararların çoğalması, arabulucululukta tarafları uzlaşmamaya yönlendirecek bir sonuca yol açacağını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yasal dayanak; Hukuk Muhakemeleri Kanunu; 27, 114, 190, 191, 385. maddeleri,
Türk Medeni Kanunu 6. maddesi,
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (6325 sayılı) 18. maddesi,
Yargılama konusu olayda: Davacı, müvekkilinin tüketici olduğunu, davalıların müvekkiline verdiği ayıplı mal nedeniyle davalılar aleyhine Bakırköy Arabuluculuk Bürosuna müracaatta bulunduklarını, sürecin anlaşma ile sonuçlandığını, 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu 18. Maddesi uyarınca arabuluculuk anlaşmasına icra edilebilirlik şerhinin verilmesine istediklerini beyan ettiği,
Davalının, anlaşma tutanağına göre henüz muaccel olmayan, cebri icraya elverişli olmayan bir anlaşma için dava açıldığından davanın reddini talep ettiği,
Mahkemenin, davalıya dava dilekçesini tebliğe çıkarttığı, duruşma açmadığı, Arabuluculuk Son Tutanağına göre davalılarca 15/02/2024 tarihine kadar taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan eşyanın teslimine karar verildiği, davacının dava tarihinin ise 15/12/2023 tarihi olduğu, dolayısıyla davacının Arabuluculuk Son Tutanağına göre taraflar arasında kararlaştırılan uyuşmazlık konusu eşyanın teslimi tarihinin henüz muaccel hale gelmediğinden 2023/4069 Büro numaralı, 2023/90881 Arabuluculuk numaralı arabuluculuk anlaşmasına icra edilebilirlik şerhinin verilemeyeceği, davanın zamanından önce açmış olduğundan davanın reddine karar verdiği,
6325 sayılı Kanunun 18. maddesinde, "(1) Arabuluculuk faaliyeti sonunda varılan anlaşmanın kapsamı taraflarca belirlenir; anlaşma belgesi düzenlenmesi hâlinde bu belge taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır.
(2) Taraflar arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini talep edebilirler. Dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuşsa, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesinden talep edilebilir. Davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması durumunda ise anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilir. Bu şerhi içeren anlaşma, ilam niteliğinde belge sayılır.
(3) İcra edilebilirlik şerhinin verilmesi, çekişmesiz yargı işidir ve buna ilişkin inceleme dosya üzerinden yapılır. Ancak arabuluculuğa elverişli olan aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda inceleme duruşmalı olarak yapılır. Bu incelemenin kapsamı anlaşmanın içeriğinin arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı hususlarıyla sınırlıdır. Anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilmesi için mahkemeye yapılacak olan başvuru ile bunun üzerine verilecek kararlara karşı ilgili tarafından istinaf yoluna gidilmesi hâlinde, maktu harç alınır. Taraflar anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir resmî işlemde kullanmak isterlerse, damga vergisi de maktu olarak alınır.
(4) (Ek: 12/10/2017-7036/24 md.) Taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılır.
(5) (Ek: 12/10/2017-7036/24 md.) Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz." düzenlemesinin bulunduğu,
Arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilebilmesi için; 1) Uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli olması, 2) Anlaşmanın içeriğinin cebri icraya elverişli olması, 3) Arabulucunun Arabuluculuk Daire Başkanlığı nezdinde tutulan Arabulucular siciline kayıtlı olması ve 4) Anlaşma belgesinin taraflar veya yetkili vekilleri ve arabulucu tarafından imzalanmış olmasının gerektiği, mahkemenin yapacağı araştırmanın da bu hususlarla sınırlı olacağı,
Somut uyuşmazlıkta 08/12/2023 tarihli arabuluculuk tutanağının tüketici uyuşmazlığından kaynaklandığı, ayıplı malın davalılar tarafından gerekli ölçümler yapılarak misliyle değiştirilmesi ve malın bedeli olan 60.000,00TL nin davacı tarafça ödenmesine ilişkin olduğu, davaya konu alacakların dava şartı arabuluculuğa tabi olduğu,
Arabuluculuk tutanağında; e... A.Ş tarafından anlaşmanın imzalanmasından itibaren 1 hafta içinde tüketicinin alacağı yeni kapıların ölçümlemesinin yapılacağını, yeni ürünlerin 15/02/2024 tarihinde teslim edilip montaj yapılacağını, kapıların söküm işinin C... LTD ŞTİ tarafından yapılacağını ve davacının da ölçümlemenin yapıldığı tarihten itibaren 3 gün içinde 60.000,00 TL yi E... A.Ş ye ödeyeceği yönünde anlaşmaya varıldığı,
Anlaşma belgesinden sonra borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği veya herhangi bir sebeple istenemeyeceğine yönelik iddialar, icra edilebilirlik şerhi davasında incelenemez. Bu tür iddiaların ancak anlaşma belgesinin icraya konulması üzerine İİK'nun 33.maddesi uyarınca icranın geri bırakılması veya açılacak menfi tespit davalarında dinlenmesi mümkündür.
Anlaşma belgesinde yer alan edimler; icra edilebilirlik şerhi alınabilmesi ve daha sonra gerekirse ilamlı icraya konu edilebilmesi için, tereddüde yer vermeyecek derecede açık olmalıdır.
Dosyadaki arabuluculuk tutanağında edimler bir bütün şeklinde birbirine bağlı olduğu, öncelikle 1 hafta içinde ölçüm yapılması gerektiği, mahkemece öncelikle 1 hafta içerisinde ölçüm yapılıp yapılmadığının tespit edilerek değerlendirme yapılması gerekirken muacceliyet nedeniyle talebin reddine karar verilmesinin ve ayrıca red kararı neticesinde karşı tarafa vekalet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğu anlaşılmıştır.
Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; dairemizce duruşma yapılmasına gerek olmadığı,
Mahkemece öncelikle arabuluculuk tutanağının ilk maddesindeki 1 hafta içerisinde ölçüm yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılarak sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekirken hatalı değerlendirme ile muacceliyet nedeniyle talebin reddine karar verilmiş olması sebebiyle istinaf sebebi yerinde olduğundan HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE,
İlk derece mahkemesinin kararının KALDIRILMASINA,
Yargılamanın eksikler tamamlanarak kaldığı yerden devamı için dosyanın ait olduğu Mahkemeye İADESİNE,
Peşin yatırılan istinaf başvuru harcının mahsubuna,
Peşin yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
Gider avansından kalanın talep halinde yatırana iadesine,
Dair dosya üzerinde, tarafların ve vekillerinin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak karar verildi, açıkça anlatıldı. 03/04/2024